Tohum Karaköy, imkanmekan'ın düzenlediği Kara~köy atölyesinde üretilmiş mikro ölçekli bir kamusal alan projesidir. Karaköy sahil şeridinde yer almak üzere tasarlanmış modüller, alanın dönüşümünü gözlemlemek, kullanım potansiyellerini keşfetmek amacıyla kullanıcıya bırakıldı.

23 Temmuz 2010 Cuma

altıncı gün






Artık güne Kemankeş Caddesi'nden başlıyoruz çünkü modüller haftaiçi bu tarafta kümeleniyor. Sahil yoğunluğunu kaybediyor, hareket ticarette yoğunlaşıyor. Kemankeş'in hemen ucunda duran modüller bir önceki günden kalma yerlerinde kullanılmaya devam ediyor, hatta artık satış alanlarının bir parçası oldukları söylenebilir. Modülleri "zincirlememelerini" rica etmemize rağmen sahiplenmeye engel olamıyoruz, bu bir bakıma iyi.

Biraz ilerde önceki günlerde büyük modülü sökerek Tohum Karaköy'ün en katılımcı aktörü ilan ettiğimiz simitçiye uğruyoruz; bugün bozduğu birimleri yeniden yapıp deniz kenarına bırakmış olmakla gururlu. Rastgele yapıldığı her halinden belli montajın ardından balıkçıların olduğu alana bırakılmış modüller şantiyesi süregiden parkın kenarında moloz atıktan farksız. Duyumlara göre sabah bir çift gelmiş, birimleri deniz kenarına çekip saatlerce oturmuşlar, dalga üstlerine gelince düşme tehlikesi geçirmişler, bu esnada yamulmuş "banklar". Şehir efsanesi.

Başka bir tane anlatıyor hemen ardından baş aktörümüz Karaköylü Erol. Takım elbiseli bir beyefendi gelip saatlerce uyumuş, biz gelmeden az öncesine kadar. Görmeliymişiz, süper bir manzaraymış.

Günün sonucu: Tek fireyle parçalar varlığını sürdürüyor. Üstelik bölünmüş ve kullanıcıyla tekrar düzenlenmiş halleriyle! "Kullanıcı müdahelesi/katılımı dedikleri bu olsa gerek" diyerek ayrılıyoruz. Yarın lokma, vida ve ingiliz anahtarlarımızla tadilata geliyoruz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder