Tohum Karaköy, imkanmekan'ın düzenlediği Kara~köy atölyesinde üretilmiş mikro ölçekli bir kamusal alan projesidir. Karaköy sahil şeridinde yer almak üzere tasarlanmış modüller, alanın dönüşümünü gözlemlemek, kullanım potansiyellerini keşfetmek amacıyla kullanıcıya bırakıldı.

27 Temmuz 2010 Salı

birim ve modüller

olası modül hareketleri







2009 Kasım İmkanmekan Karaköy atölyesinde yapılan çalışmada öngörülen hareket; taşınma, yok olma, parçalanma, büyüme olasılıkları projenin sistemini sürecini tanımlıyor, gözlemler de bunu doğrular nitelikte.

24 Temmuz 2010 Cumartesi

yedinci gün








Aletlerle birlikte birimleri tamir için alandayız. Kemankeş'de bir tanesini görüyoruz, yine aynı yerde. Aynı sırada bir gün öncesine kadar bir modülü de kendisi kullanan esnafa soruyoruz; sabah birilerinin "bunlar bizim" diyerek alıp götürdüğünü söylüyor. Tam isim vermiyor ancak tarifliyor. Deniz kenarında, balıkçıların önüne bakıyoruz, görünürde bir şey yok. Herkesin hemfikir olduğu nokta birilerinin alıp götürdüğü.

Alandan ayrılırken OSB'lerden birkaçını yerde görüyoruz. Zor kullanılmış belli ki.

23 Temmuz 2010 Cuma

altıncı gün






Artık güne Kemankeş Caddesi'nden başlıyoruz çünkü modüller haftaiçi bu tarafta kümeleniyor. Sahil yoğunluğunu kaybediyor, hareket ticarette yoğunlaşıyor. Kemankeş'in hemen ucunda duran modüller bir önceki günden kalma yerlerinde kullanılmaya devam ediyor, hatta artık satış alanlarının bir parçası oldukları söylenebilir. Modülleri "zincirlememelerini" rica etmemize rağmen sahiplenmeye engel olamıyoruz, bu bir bakıma iyi.

Biraz ilerde önceki günlerde büyük modülü sökerek Tohum Karaköy'ün en katılımcı aktörü ilan ettiğimiz simitçiye uğruyoruz; bugün bozduğu birimleri yeniden yapıp deniz kenarına bırakmış olmakla gururlu. Rastgele yapıldığı her halinden belli montajın ardından balıkçıların olduğu alana bırakılmış modüller şantiyesi süregiden parkın kenarında moloz atıktan farksız. Duyumlara göre sabah bir çift gelmiş, birimleri deniz kenarına çekip saatlerce oturmuşlar, dalga üstlerine gelince düşme tehlikesi geçirmişler, bu esnada yamulmuş "banklar". Şehir efsanesi.

Başka bir tane anlatıyor hemen ardından baş aktörümüz Karaköylü Erol. Takım elbiseli bir beyefendi gelip saatlerce uyumuş, biz gelmeden az öncesine kadar. Görmeliymişiz, süper bir manzaraymış.

Günün sonucu: Tek fireyle parçalar varlığını sürdürüyor. Üstelik bölünmüş ve kullanıcıyla tekrar düzenlenmiş halleriyle! "Kullanıcı müdahelesi/katılımı dedikleri bu olsa gerek" diyerek ayrılıyoruz. Yarın lokma, vida ve ingiliz anahtarlarımızla tadilata geliyoruz!

22 Temmuz 2010 Perşembe

beşinci gün






Bir önceki gün modüllerle ara sokakta karşılaştığımız üzere beşinci gün alana ara sokaklardan girdik. Ara sokakta stand olarak kullanılan sadece bir modülle karşılaştık. Sahile doğru gidince üç modülün sahilde olduğu gözlemledik. Beşinci gün itibariyle modüller tekrar balıkçılar tarafından kullanılmak üzere sahile çekilmişti.

Büyük birimi alan ve parçalarına ayıran simitçiyle kısa bir sohbetten sonra, simitçi parkın yapılmasını beklemeden elindeki malzemelerden yeni modüller üretmeye karar verdi. Fakat bu sefer büyük bir modül değil, küçük ölçekli 4 tane masa yapmak istediğini söyledi…

Kullanıcının tasarıma bu denli katılımını öngöremememizin verdiği şaşkınlıkla simitçiyi destekledik… yarın ortaya çıkacak birimleri merakla bekliyoruz.

21 Temmuz 2010 Çarşamba

dördüncü gün






4. gün akşamı deniz kenarında tek bir modül bile yoktu. Biraz soruşturduktan sonra bir kısmı arka sokakta bulundu. Esnaf fazlasıyla "sahip çıkarak", modülleri korumasına almıştı. Daha doğrusu gündüz saatlerinde kendi aralarında paylaşarak her biri bir şekle sokmuş, kimisi zincirlemişti. Yine de en büyük ve en küçük 2 modülü ortada göremedik. Biraz daha iz sürdükten sonra ipuçları bizi simitçiye götürdü. En büyük parçayı kapmış olan simitçi, onu kullanıma uygun bulmayarak parçalara ayırmış. Konuyu açıklamak biraz zaman aldı.
"Herkes alıyordu ben de bunu aldım"
"Buna oturulmaz ki insan düşer"
"2 dakikada söktüm zaten"
"İstesem 2 dakikada yeniden yaparım"
"Park bittikten sonra ben yine bunu insanlar için yapacaktım zaten"
kayıtlara geçmiş repliklerden bazıları.

Öte yandan aşırı yağmur yüzünden malzemelerin yıprandığı ve paslanmaların başladığı görülüyor. Modüllerin hareketlerini ve yeni yerlerini kaydediyor, müdahale etmeden alandan ayrılıyoruz. Yarın yeni bir gün!

20 Temmuz 2010 Salı

üçüncü gün







3. gün bitti. Bugün bir ara çok yağmur bastırdı ama neyseki tüm yüzeyler vernikli.
Bir modül ortadan yok oldu. Haftaiçi olmasından dolayı az kişi var etrafta ama kullanım sürüyor, esnaf ve balıkçılar benimsemiş, sahiplenmiş durumda. Hatta kapışıldığına dair duyumlar alıyoruz.

19 Temmuz 2010 Pazartesi

ikinci gün

birinci gün

kurulum 1

"tohum" Karaköy'de
















"tohum" Karaköy katlı otoparkının önünde yer alan sahil şeridinde yerini almış durumda. Karaköy'ün kullanıcıları tarafından benimsenmiş ve onlar tarafından tanımlanan işlevlere hizmet ediyor.

17 Temmuz cumartesi gününden itibaren kullanımda olan "tohum" u gözlemlemek ve deneyimlemek isteyen herkesi karaköy sahiline davet ediyoruz.

12 Temmuz 2010 Pazartesi

girizgah

Montaj tamamlanmak üzere! Hava muhalefeti sebebiyle proje birkaç gün ertelendi. Çarşamba itibariyle Karaköy'de görülebilir.

3 Temmuz 2010 Cumartesi

gözlem

karaköyde gerçekleştireceğimiz tohum karaköy projesinin çevresiyle etkileşim süreci gün gün gözlemlenecek ve belgelenecektir.

uygulama süreci

karaköyde gerçekleştireceğimiz tohum karaköy workshop'unun hayata geçiriliş sürecini yayınlayacağız.